İnsan dünyaya hiçbir şey bilmeden gelir ve geldiği andan ölümüne kadar bir öğrenme serüveni içindedir. Yürüyemez, yürümeyi öğrenir; konuşamaz, konuşmayı öğrenir, yabancı dil öğrenir. Bilerek ya da bilmeyerek kendilerine yeni bilgiler ve beceriler katar. Çağlar geçer, yeni düzenler kurulur, yeni bilgiler doğar, sürekli devam eden değişim ve gelişim vardır. Bu da öğrenme ihtiyacını doğurur. Bireyler …
İnsanoğlu, öğrenme ve öğretmenin güçlü alışverişinde çağlar boyunca yer almıştır. Yeme, içme, nefes alma gibi öğrenmenin de bir ihtiyaç olduğu gerçeği kesindir. İnsanlar bazen bu ihtiyacı istemli şekilde karşılasa da kimi zaman istemsiz şekilde öğrenmiştir. Yeni doğan bir bebek istemsizce ağlar. Aslında bu öğrenilmemiş bir davranıştır. Birkaç aylık olduğunda, ağlamaya başladığında ise annesinin sesini duyduğunda …
Bilim ve teknolojinin hızla geliştiği, kullanılan eşyaların, aletlerin, sözcüklerin, değişmez sandıklarımızın çok kolay değiştiği bir dönemde, bilinen ve alışılmış öğretim modellerinin de yerini başka yöntem ve teknikler almaya başlamıştır. Teknolojik gelişmelerin sonucunda eğitimde dijitalleşmeye gidilmiş, sınırlar ortadan kaldırılarak sınırlar ötesine eğitim imkânı sağlanmıştır. Eğitimin dört duvarla sınırlı olduğu dönemi çoktan arkamızda bırakıp, eğitimin her an …
